16.4.12

It's over.

Has uşaktan ayrıldım dün akşam. Aslında ipler bir hafta öncesinde kesilmişti, geçen hafta üzgündüm; ama dünden beri bir rahatlık var içimde ve kafamda kendimle ilgili sorular... İlişki denen şey, bana da mı ağır geliyor acaba? Sıkılıyor muyum? Benden iyi bir sevgili olur, garantisini verebilirim; ama benimle tıkırında giden bir ilişki yaşanır mı, bilemiyorum.
Hüngür hüngür ağlamam gerekirken içimde "özgürlük" naraları yankılanıyor şuan. Ben bile kendimi tanıyamıyorum. 

Bir de şunu deneyimledim: Bir ilişkide gerektiği zaman anaç olabilsem de "anne" olmak istemiyorum. Ne zaman olur veya olur mu olmaz mı bilmiyorum ama bir sonraki ikili ilişkime başlamadan önce, karşımdakinin gerçekten büyüyüp büyümediğine, ilişki sorumluluğu alabilip alamadığına ve iletişim problemi olup olmadığına odaklanacağım. Pek anlayışlı olabilsem de, benim de sabrım bir yere kadar. Bir insanı değiştirmek, single olmaktan daha zor; hem niye insanların tercihini değiştireyim ki...

Bir de şunu fark ettim: Üzüntü eşiğim iki sene önce folofoş olmuş. "Aaaah ölüyorum, onsuz yaşayamam" halleri bu şehre döndüm döneli hiç uğramadı bana.

Bu konularda tek üzüntüm - aslında üzüntü değil endişe - kafama ve ruhuma göre birini bulamayacakmış gibi hissetmem... O zaman kalbimle değil de ruhumla aşık olurum işte.

Has uşakla dolu dolu geçen dokuz haftada edindiğim güzel tecrübeler yanıma kâr kaldı; iyi oldu. Müteşekkirim kendisine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder