29.6.12

İşteş çatı

İşteş çatıya sempati duyuyorum. Aslında duyduğumu bugün farkettim. İşteş çatıda her birey birer özne. Örneğin, "Seni seviyorum." dediğimizde bu iş'te bir özne ve bir (belirtili) nesne var; ama işteş çatılı "Biz sevişiyoruz." cümlesi öyle mi! O yüzden, artık sevmek değil sevişmek istiyorum. Nesneyi n'apayım ben, özne lazım bana özne!

Sevgiler.

27.6.12

Lovebuddy


Fuckbuddy olgusu gibi bir lovebuddy olgusu neden yok acaba? Olsa, hoş olmaz mıydı?

25.6.12

İyi tarafından bakmak lazım, dedikleri bu olsa gerek (Berrin edition)

T....'le olan ilişkimden bana kalan bol kepçe B..... ve arzuya göre Ta.... (yemek yapmayı sevmem ama tarif gibi diyesim geldi). Ayrıca o an T....'le sevgilicilik oynamasaymışız, yapayalnız olurdum ve yapayalnız olsaydım, bir zaman önce sevdiğim kişinin 700 km.ye doğal olarak uzak deyip de yaklaşık 8 bin km ötede biriyle ilişkiye karar vermesi tahminimce canımı ve gücümü çok  fazla üzerdi. T....'le olan ilişkim sırasında üzüldüğüm kısa anlar da oldu, ama o an bu ilişkiyi yaşamam gerekiyormuş ve iyi ki yaşamışım. (Dün güzel bir gün yaşayınca, bunlar geçti içimden.)


B....., yaklaşık iki buçuk aydır görüşmediğim eski erkek arkadaşımın elimizden geldiğince görüştüğüm arkadaşı oluyor ve biz, ikimiz, bu yaz'ın plaj siftahını yaptık. Aslında biraz daha erken kalkabilseydim, kahvaltı yapıp plaja geçecektik ama maalesef pazar sabahı mahmurluğumla kahvaltı saatimizi aksattım. Güzel güzel sandviç yapmış. Şebelek bir de demez mi ki "Sandviççi mi olsam, ne güzel de paket yapmışım." Isır, ye. :) Gerçi onları yerken zor anlar da yaşadık. Dün, yakıcı bir güneş olmasına rağmen hava rüzgarlıydı da ve kola bardağım devrildi; hem de cep telefonumun üstüne neyse ki bir şey olmadı. Daha az rüzgar alıyor diye geçtğimiz masanın yanında eşyalar vardı, belli ki sahipleri denize yüzmeye gitmişlerdi ve biz onların ıslak havlusundan 5 tane kullandık, hakları helal olur inşallah. :)



Plaja saat 10 gibi vardığımızdan ve ben süt beyaz tenli olduğumdan saat 2 gibi ayrıldık, zira plaj şemsiyesi rüzgardan açılamıyordu. Tabi B..... durur mu, jeanimi giydirmedi bana kısacık bir şort verdi ve evlerine gittik. O da ne, evde Terrier; hemen odaya kapatıla! Bir güzel ayağımızdaki kumları yıkadık ve kömüş gibi yayıldık; sonra da yemek yedik veeeeeeeeeee bisiklet! Tabi şuan biraz popom acıyor, çünkü sahil yolunda belediye fen işlerinin toprak toprak bıraktığı taşlı yollara da daldım ben:)) Mountain biking denemeleri yaptım. Bisiklet sürerken içimde bir serseri uyanıyor, hanım hanımcık süremiyorum. Olan da popoma oldu tabi toprak yollarda ne kadar ayakta sürdümse de... Bacaklarım neden hamlamadı onu da anlamış değilim. İlginç. Popomu hep kullanıyorum oturgaç* bir insan olduğum için hamlamaması lazım, bacaklarım hamlamalıydı. Ayrıca sahile mangala gelmiş Çingeneler vardı, harikaydılar - hele de 1,5 yaşlarındaki veledin Roman havası oynayışı muhteşemdi. Ayaklarını yesinler! :)

İstanbul'daki kültürel, sanatsal aktivitelerden mahrum kalıyor olabilirim, ama burada güzel vakit geçirmek de benim elimde. İstanbul'dan yeni döndüm ve evet, İstanbul'dan pek de tatmin olmadım özlediklerimle özlem gidermek dışında... Boğuldum. İyi bir iş ve/veya eş nedeniyle İstanbul'a tekrar yerleşebilirim sanırım; ama çok cazip gelen bir şehir değil İstanbul artık. Belki de sadece iyi bir eş beni oraya çekebilir. Şu an böyle hissediyorum en azından...

İyi ki varsın B.......

Sevgilerimle,
1. dereceden yanık Istakoz

* Annæææ, içime TDK kaçtı.

4.6.12

Bazen ...

... Facebook profil fotoğrafım ve kapak (cover) fotoğrafım çok anlamlı olurlar. Öyle.

Bu aralar...

... içim dışıma nasıl yan(s)ıyorsa artık, annem elini alnıma koyup ateşimi ölçüyor*.


*Temel anlamıyla